24 Haziran 2008 Salı Ceviz Kabuğu
|
ATEŞ BÖCEKLERİNİ YILDIZ SANMAK... |
Yarın Türk milli futbol takımı, Euro-2008’de (Avrupa Kupası) Almanya ile yarı final maçı yapacak. Bugünleri yaşayanlar, “dar sokaklardan çarpa çarpa geçtiğimize” tanık oluyor. İte kaka ilerliyoruz. Allah’ın büyük lütfu ve mucizesi ile rakiplerimizi yeniyoruz. Nasıl kazandığımıza bizler de, dünya da şaşıyor. Örneğin, rakip takımın oyuncuları maça bitimindeki penaltı atışlarında iki topu dışarı atıyor. Biz ise, kendi becerimizle maçı almış gibi çığlıklar atıyoruz. Hele, teknik direktör Fatih Terim’in tavrı ve açıklamaları yok mu?.. Neredeyse tam bir kibir âbidesi.
“NEFRET ÖDÜLÜ” İSTER MİSİNİZ?..
Dilimizde güzel bir söz var. “Her şeyin hayırlısı!” diye. Bir örnekle soralım. Size deseler ki, “Büyük bir başarı kazanacaksınız ama halk sizden nefret edecek... Böyle bir başarı ister misiniz?” Herhalde büyük çoğunluk “Hayır” der. İşte bu yüzden “her şeyin hayırlısı” sözü çok anlam kazanıyor. Diyelim ki, Avrupa Futbol Kupası’nı kazandınız, ama halkınız sizden nefret ediyor. Daha yumuşatırsak, halkınızın en az yarısı sizden nefret ediyor!.. Böyle bir kupayı tenki direktör olarak ister misiniz? Ben istemem. Tıpkı, Orhan Pamuk’unki gibi bir Nobel Ödülü’nü istemediğim gibi. Tavır ve sözleriniz kibirli ve yanlış olunca, kazandığınız başarı ve ödül de “nefret ödülü” oluyor.. O yüzden “her şeyin hayırlısı!..”
MUCİZENİN YARATICISI!..
Bu, aslında bir futbol yazısı değil, sosyolojik yazı. Fatih Terim örneğinden devam edelim. Nasıl ki, kaybettiği zaman hesabı kendisine sorulacak ise, tesadüfen ve mucize sonucu kazandığı zaman da onu kutlamalıyız. Ancak, kendi iradesi ve becerisinin dışındaki gelişmeleri, herkes körmüş gibi, “Ben yaptım” ya da “Mucizeler böyle zaman alır” gibi sözlerle açıkladığında, toplum kutlayamıyor. Canını dişine takarak oynayan oyuncularımızı ise kutluyor ve yarın da başarı bekliyoruz. O ayrı. Terim, “Elimizden geleni yaptık. Allah bize yardım etti. Akıl almaz biçimde kazandık. Ekran başında bize dua edenlere ve oyuncularımıza teşekkür ederim“ deseydi; kendi becerisi dışındaki gelişmelerden de onu kutlardı herkes. Bu iş bu kadar basit. İşin ilginci, bizim takımın da “psikoloğu” var. Bunların verdiği dersler herhalde, vaktiyle “Ben ders almam, veririm” diyen Terim için geçerli değil. Ben de ders vermeyeyim ama bazı sözleri hatırlatayım. “İnsan zekâ karşısında eğilir, ama şefkat karşısında diz çöker!..“(Voltaire)
DİYOJEN’DEN DERS..
Bir de küçük bir öykü. Yaz sıcaklarında okunacak bir kitaptan (Sevinçgül, Ömer, “Kolay, Kısa, Keyifli Felsefe”, Carpe Diem Yayınları, s.49) Yoksul Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta kibirli bir zenginle karşılaştı. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildi. Kibirli zengin, hor gördüğü filozofa, “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem!” dedi. Diyojen, hemen kenara çekilerek, gayet sakin bir şekilde şu karşılığı verdi: “Ben çekilirim!” Kıssadan hisse. Tabii almasını bilenlere ve “Ateş böceklerini yıldız sanmayanlara..”
----
|
|
Puan
Durum |
: |
|
|
|
|
Düşünce / Yorum
(3 Mesaj
Gönderilmiş) |
|
-
halil ibrahim uysal - 29.06.2008 20:06:02
|
Bu futbol olayı ,hiçbir şeye benzemiyor.salt spor gözü ilede bakmak yanlış olur.olayı değişik gözlede görmek gerekir.. Fatih Terim bir ulusun kahramanıdır.Hemde çin seddinden avrupanın göbeğine kadar uzanan bir ulusun kahramanıdır kiçinli gazeteci o nedenle --o bir HUN komutanı gibiydi.benmzetmesini yapmıştır. Entellektüel kesim bu olaya siyasi gözle bakarak..halkı uyutuyorlar safsatasını öne sürmektedir.hainler zaten olayın tamamından rahatsızlar..o halde pozitif bir gözle görmiye çalışıldığında ,ortaya sosyolojik bir tablonun çıktığunı görüyoruz.Ülkenin en ücra mezralarından bile türkiye haykırışlarının yükseldiğini duymak..sanırım hoş bişeydi.bu derece bölücünün içimize sızıpta palazlanmıya başladıkları bi dönemde...sevgili Hulki beybir an önce fatih terimin tarafında olmanız dileğiyle ...sizinde bu ülkeye aynı yönde çabalarınız çok olmakda..bir olalım,diri olalım,iri olalım.ttk.
|
|
-
MUSA POLAT - 27.06.2008 18:59:44
|
aslında oynadığımız tüm maçlarda ,basın yayının ,özellikle oyuncularımızın buralara kadar geleceğini ne yorumcularımız ne de insanımız beklemiyordu...bu nedenle kazandığımız her maçın ardından basın yayında...bu bir mucize....dualar yanımızda...gibi sözleri duyar olduk...oyuncularımızın son dakikaya kadar oyundan kopmamaları topun peşinden komalarının hiçi mi payı yok madem Milli takımımıza güvenmiyoruz neden o kadar yaygara...yani bizde şu psikoloji var abi biz yapamayız ,onlar kim biz kim , abi avrupa takımları ilk maçta eleniriz gibi AŞAĞILIK PSİKOLOJİSİNE kapılmışız.... bu sadece futbol için değil...biraz güven de lazım...FATİH TERİMİN ŞANS BİZDEN YANA, MUCİZE GİBİ Laflara verdiği Tepkiyi HAKLI BULUYORUM çünkü finalde oynamak , buralara kadar gelmek yapamıyacağımız bir şey değildi |
|
Tüm
Mesajları Göster
Düşünce / Yorum Yaz |
|
|