27 Şubat 2014 Perşembe Ceviz Kabuğu
|
ALLAH’I CAMİYE, AKLI KARANLIĞA HAPSETMEK! |
Herkes “hain”, bir tek onlar “zemzemle yıkanmış!” “Allah” deyince, Allah’ın temsilcisi makamına oturduklarını ve onun adına hüküm verici olduklarını sanıyorlar!
“Dini siyasete alet etmeyin”, “Miting meydanlarında Allah sizin partinizin üyesiymiş gibi konuşmayın” diyorsunuz; onlar “Vay dinsiz” diyor, “Senin dinin ne” diyor, “Kutsala dokunma” diyor.
Cahil!
Bilmiyor ki, kutsalı korumak, dini siyasete oyuncak etmemekten geçiyor. Bunu ayırt edemiyor ama küfrediyor.
Normal. Çünkü, beynin ve düşüncenin tıkandığı yerde dil birbirine dolaşıyor, kendinden geçiyor, ağızdan karışık bir söz çıkıyor, adı küfür oluyor.
*
İki gün önce (Salı) Ülke TV’de sevgili Ersoy Dede’nin “Bıçak Sırtı” programına katıldım. Diğer katılımcılar AKP milletvekili (yazar) Mehmet Metiner, Dr. Erol Mütercimler ve Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan idi. Sayın Ogan, Erdoğan için “Sağlam İrade” afişlerini astıran, “Akil Adamlar” heyeti Doğu Anadolu Bölge Sekreterliği yapmış bir insan…
Programda neredeyse tek başıma kaldım.
Belgelerle konuşurken sık sık sözüm kesilip, başka yönlere çekilmeye çalışıldıysa da sonuç değişmedi.
Ülke TV, Kanal 7 ile aynı grubun. Hükümet yanlısı yayın yapıyor. Seyircilerinden biri (ADAM RTE @fullpower77) şöyle tivit attı: “hepiniz şerefsiz vatan hainisiniz inşaallah tez zamanda tüm solcu itler geberirler” (imlasına dokunmadım.)
Bunu programda okuyunca, arkadaşlar “O kendini bilmez biridir, genelleştirmeyelim” benzeri sözlerle kişiyi kınadılar.
Ama gördüm ki, programa tivit gönderen o kafada çok insan var.
Yazık. Bu ülkede aydınlanma, çağdaşlık, dini doğru anlama, din tüccarlarından dini kurtarma çok zaman alacak. Atatürk bunu anlamış ve çok uğraşmış. Bir kez daha hakkını teslim edelim. Allah rahmet eylesin.
*
“Allah’ı miting meydanlarında siyasetinize alet etmeyin” deyince, şöyle iletiler de geldi:
“Allah’ı camiye mi hapsedelim?”
Allah akıl versin, inşallah.
Bilmiyor ve akletmiyor ki, sınırlarını bile henüz bilemediğimiz bir evrende inanılmaz bilimsel mucizeler içinde yaşıyoruz.
***
“ABDÜLLATİF ŞENER HAİNDİR!”
Gelelim siyasi konulara. Hani başta yazdım ya, “Herkes hain, bir tek onlar zemzemle yıkanmış!” diye. AKP’nin kurucusu ve uzun yıllar Erdoğan’ın Başbakan Yardımcılığı yapmış Abdüllatif Şener’in, Erdoğan’ın oğlu ile yaptığı iddia edilen “Paraları sıfırla” konuşması hakkında söylediğini okudum.
Şener, tivit iletisinde aynen şunları söylüyordu: “Dinlediğim Başbakanın sesidir, gırtlağına kadar ailece yolsuzluğa batmıştır. Artık meşru bir başbakan değildir.”
Bunun üzerine Mehmet Metiner ne dedi biliyor musunuz?: “Abdüllatif Şener’in hain olduğunu bilemezdik. O kadar hain ki, hâlâ arkadan hançerliyor. Namerttirler!”
Vay vay vay…
Ama, yıllardır benzer açıklamalar yapan eski AKP kurucusu Şener, “Başbakan söylediklerim için bana dava açsın” deyip duruyor. Nedense bu konuda kendisine dava açılmıyor.
*
Aynı programda, Şener’e “hain” diyen Metiner’in, 2004 yılında yayınladığı bir kitabından Erdoğan ve Kürdistan hakkındaki sözlerini okumaya kalkınca, engellendim. Onları da sonra yazarım.
*
“Bıçak Sırtı” programında, Metiner, geçenlerde söylediği “Geçmişte bizi kandırdılar. Biz aldatıldık, siz neden aldatılıyorsunuz?” sözlerini de -geri aldı!
Kendisine geçmişte yapılanları belgeleriyle açıklamama kızmıştı. “Sözlerimi geri alıyorum. Artık Ergenekoncularla da hesaplaşacağız” benzeri sözler söyledi!
Hepsi böyle değil mi zaten? Hangi sözlerinin ömrü iki gün sürüyor ki?
*
Bugün “paralel devlet var” diyor, sorumluluğu üstlerinden atmak için numara yaparak bir de “aldatıldık” diye ekliyorlar.
Ama, “Ne aldatan ne de aldanan parti olmayacağız” diye bangır bangır bağıran kendileri değil miydi?
Dün, yazdığı kitabında “Devlet içindeki devlet”, “Kontrol edilemeyen güçler” diye tanımlamalarda bulunan Hanefi Avcı’yı içeri tıkmamışlar mıydı?
Ne diyordu Avcı: “Emniyete ait tüm arşiv ve bilgiler cemaatin arşivine taşınmış, mevcutlar da istendiği an cemaatin isteklerine uygun olarak kullanılmaktadır.”
2008’deki bu sözlere kulak tıkayıp, “Bunlar daha işin başı” demiyor muydu Erdoğan? (Bakınız Lanetli Yıllar kitabı.)
İşte Erdoğan’ın o zaman söyledikleri. Bakalım aldatılmışlar mı, yoksa bugün yine bizleri mi aldatmaya çalışıyorlar?:
“Anamuhalefet, yavru muhalefet bizim mafyalarla, çetelerle mücadelemiz için ‘İntikam alıyorlar’ diyor. Allah aşkına, günlerdir çukurlardan çıkarılan bu bombalar, silahlar neyin nesi? Birilerini vurmaya, öldürmeye, katletmeye yönelik bu planlar neyin nesi? (…) bırakın adalet işlesin, elinizi ve dilinizi hukukun üzerinden çekin.“
Şu sözler de Erdoğan’ın:
“Bu konunun peşini bırakacak değiliz. Olay nereye varırsa varsın, devam edeceğiz. (…) Bu ülke ‘Temiz Eller’i hep konuştu. Ama yapamadık. İtalya’daki gibi Temiz Eller bizde de olması lazım. Bu bir arınma operasyonu. Burada durmak yok. Yavaşlama diye bir şey olmaz.“
*
Başbakan bugün “Kriptolu telefonumu bile dinlemiş alçaklar” diyor!
Bir ay sonraki seçimler için İzmir Belediye Başkan Adayı yaptığı, o dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, şöyle demiyor muydu?:
“Yasadışı dinlemeyi önlemeye maalesef imkân yok. Bunun tek yolu konuşmamak. Konuştuğunuz müddetçe dinlenebilirsiniz; ister yasal, ister yasal olmayan yollarla... Yasa dışı bir faaliyetimiz yoksa dinlenmekten bir endişe duymamalıyız...“
Şimdi ne diyorlar? Aldatıldık, paralel yapı kurmuşlar, içimize sızmışlar, bunlar hain vs… Bizler de inanıyoruz…
*
Daha neler var, neler?
Yeni moda kandırmacaları “Zamanlama manidar!” sözü.
Vaktiyle uyguladıkları “zamanlamalar” da çok manidardı. Hepsi son kitabımda var.
Bir başka TV programında tartışmak ve yazmak üzere…
*
GÜNÜN SÖZÜ:
- Bir defa aldatan kişiyi affedersen, seni yine kullanır. Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir. -Paul AUSTER
- İslam’ı yobazlardan koruyun, aksi takdirde dünyayı İslâm’dan koruyun. – MEVLANA
(Yurt Gazetesi, 27.02.2014, Perşembe)
|
|
Puan
Durum |
: |
|
|
|
|
Düşünce / Yorum
(1 Mesaj
Gönderilmiş) |
|
-
İlknur Aksu - 27.02.2014 09:36:55
|
Sn.Hulki Cevizoğlu, Yazmaya bu programın video sunu vererek başlıyorum . https://www.youtube.com/watch?vS7RS4NX4dcM İkinci yazacağım şey, tartışmak için karşınıza çıkanların sizin , değil 1 kitabınızı okumak,bir köşe yazınızdan bile bi haber olanların savundukları kişileri nasıl savunduklarının görülmesi .Siz onları tanıyor biliyorsunuz ona göre tartışıyorsunuz ama onlar öyle mi ? Fikrinizi bilmeden , zikriniz üzerine tartışma ne kadar sağlıklı gördük . Sizi illla bir tarafın savunucusu konumuna sokmaya çalışmalarından belliydi , oysa sizin neyi savunduğunuz ve yıllardır değişmeyen bu duruşunuz belli . Bence onların programdaki konumları , saraylarda padişahın etrafındaki bazı görevliler ( ) vardır ya onlara benziyordu . Bazılarının da yumuşayan düşüncelerini gördük maalesef... Siz o programda tek başına kalmadınız , bilginize realist bakışınıza karşı , etkisizlikleri ortada olan toz zerrecikleri vardı , dağıttınız...Bizler de her zamanki gibi bir kez daha gururlandık sizinle.
|
|
Düşünce / Yorum Yaz |
|
|