19 Nisan 2024 Cuma   

 Gündem

 Bu Hafta

 Kitaplar

Özgeçmiş

Yazı Arşivi

Fotoğraflar

Sık Sorulan Sorular

 
 Hulki Cevizoglu Yazilar

17 Ağustos 2013 Cumartesi
Ceviz Kabuğu

AJANS TATAVLA!..

Çocuklumuzda babamız, “13 ajansını dinleyelim” dediği zaman, radyodan öğle haberlerini kastettiğini bilirdik.
Yani, “ajans” demek “haber” demekti.
Eskiler öyle dermiş. Daha da eskiler. Örneğin, bir yüzyıl öncekiler.
20. yüzyılın başında Kurtuluş Savaşı yıllarındayız… Falih Rıfkı Atay’ın, “Türk gazeteciliği bir vatan hizmetidir” dediği yıllarda…
*
İşgal altındaki İstanbul’da çıkan gazeteler büyük bir etkiye sahip. Yahya Kemal Beyatlı diyor ki, “Basın kuvvetlerinin gizli taraflarını (ledünniyâtını) biliyoruz. Ama bunu bilmek yeterli olmuyor. O neşriyâta bütün İstanbul kamuoyu esirdir.”
(Çoğumuz, Yahya Kemal gibi, Attila İlhan gibi büyük şairlerimizi hep şiirleriyle hatırlarız. Oysa, bu büyük insanların yazar- düşünür yanları kimi zaman şiirlerinin önündedir.)
Nasıl, bugünkü duruma benziyor mu?
*
“Anadolu onun etkisinden, ancak kapıları kapayıp, bacaları tıkadığı günden beri az çok kurtuldu ve ancak bu korunması sayesinde, doğrudan doğruya Avrupa’dan aldığı haberlerle, dünya işlerini tütsüsüz, dumansız bir havada görebiliyor.”
Hani, “Yeryüzünde söylenmedik söz yoktur” denir ya, ben de Yahya Kemal’in bu sözlerinden habersiz meğer aynı şeyleri tekrar etmişim Ceviz Kabuğu’nda.
Diyordum ki, “Türkiye’de gazeteler çok satmıyor. Halk, az gazete okuma sayesinde yandaş medyanın etkilerinden korunmuş da oluyor.”
Meğer, 1921’de de aynıymış bu.
*
Yahya Kemal Beyatlı’nın anlattığı 92 yıl önceki durum ile bugünü kıyaslamaya devam edelim.
“Beyoğlu havadislerine Frenkler ‘tatlı su gazeteciliği’, biz de millileşen meşhur bir tabirle ‘Ajans Tatavla’ diyoruz.”
Beyatlı, geçmiş yıllarda filozofların basını “vicdan kuvveti” olarak tanımladığını, oysa 1920’lerdeki medyanın “menfaatperest bir bankadan, bir telgraf acentesinin ticarethanesinden farkı kalmadığını” söylüyor!
Avrupalıların “büyük matbuat” adını verdiği kuvvetin dehşetini Türklerin ancak yeni yeni ve acıları hissettiği anda kavradığını vurgulayan Beyatlı, şöyle yazıyor:
“Batılı Rumlar, basın sayesinde ABD ve Avrupa’ya akı kara, karayı ak olarak gösterdiler.
Entrikalarını top kuvvetinden daha kolay olarak yürüttüler.
Türklerin ve Balkanlardaki düşmanlarının seslerini boğdular.
Bu ‘büyük matbuat’ sahasında bizi yendiler.”
*
1921’de de, aynen bugünkü gibi, Beyoğlu medyasının yazı işleri, haberin yanlışlığını bile bile “Ben koymazsam ötekiler mutlaka koyar” diyerek basarmış!
Unutmayın, o yıllar Kurtuluş Savaşı yılları ve en küçük bir haber kırıntısı bile çok kıymetli.
Yalancının mumu yatsıya kadar yansa bile, sönen “yalan mumunun” yerine yeni bir “yalan mumu” yakılıyormuş o tarihte.
“Biz biçârelerse” diyor Beyatlı, “ortalığı gündüz gözüyle bir türlü göremeyiz. İstanbul’un o günkü havasında Türkler körler gibi yaşarlar!”
Ya bugünkü durum nedir?
*
“Gece evlerimizde, gündüz sokaklarda biz hep o haberlerin etkisiyle düşünür, endişelenir, kuşkulanır, kederlenir, güft ü gû (dedikodu) eder dururuz.”
*
“Bilgi verme ve bilgi alma (ihbâr ve istihbâr) kuvvetinin bu asırda bir millete, bir ordu kadar yaradığını öğrendik. Ama, o kuvvetten, öldürülürken feryâdımızı işittirecek derecede olsun payımızı alamadık.”
(Yahya Kemal Beyatlı, İleri Gazetesi, 27 Mayıs 1921)
*
Ne demişti düşünür?
“Ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görürsünüz!”
Bizler ise ne geriye, ne de ileriye bakıyoruz.
(Yeniçağ, 17.08.2013, Cumartesi)
   
Arkadasima Gonder  Yazdir
 Puanla :
 Puan Durum :
  Düşünce / Yorum
Henüz gönderilmiş Yorum / Düşünce kaydı yoktur.
Düşünce / Yorum Yaz
  Diger Yazilari (Son 15 Yazi)
 17.12.2018 TÜRK RÖNESANSININ EMEKÇİSİ, BOZKURT GÜVENÇ
 02.12.2018 NAFAKAYI TOPLUMSAL RATİNG ÖDÜYOR ya da KÖTÜ ÖRNEKLERİ KLONLAMAK
 05.11.2018 21. YÜZYILDA, SUUDİ ARABİSTAN DEVLETİ...
 29.10.2018 CUMHURİYETİN SOSYOLOJİSİ
 22.10.2018 Konsoloslukta Cinayet: SERİ KATİLLERİN PROFİLLERİ
 15.10.2018 ORGANSIZ BEDENLER
 01.10.2018 AKLAMA STRATEJİLERİ, UNUTMA HİLELERİ
 24.09.2018 İNTİHARLA DALGA GEÇİLMEZ
 17.09.2018 AKIL TEMİZLEYİCİ
 10.09.2018 MORTİDO
 02.09.2018 TÖRENLER VE KOLEKTİF BELLEK
 28.08.2018 BİZİ “BİZ” YAPAN HİKÂYELER
 20.08.2018 BİLİNCİMİZ BİZE Mİ AİT?
 13.08.2018 BENLİK SAVAŞLARI
 01.02.2018 DNA SPREYİ İLE ADLİ İŞARETLEME (Adli Damga)
  07.09.2021 22:34:00
Ayhan Murat acet
Abi selam eder ellerinden öperim. Onur iste denilen şahsa...

03.09.2021 20:36:00
Eyyüp Aksoy
Begendigim bir insan netliği ile tv programlarından izle...

03.09.2021 15:28:00
Cengiz GUNER
Hulki bey, 1919un Şifresi adlı kitabınızı okudum. Güze...

19.08.2021 00:23:00
AYKUT TURAN
hulki bey ceviz kabuğu eski programlarını bulamayız özell...

27.07.2021 22:19:00
Murat ADA
Sizi son zamanlarda sevmeye başladım .Bunu sizinle paylaş...

25.07.2021 21:18:00
Murat haskara
Üzülerek geç katıldım ama son program dediniz sezon sonu...

27.06.2021 23:53:00
ŞERAFETTİN EGEMENOĞLU
KANAL İSTANBULDA GEÇEN KONUMDA TAPINAK ŞOVEYELERİ HAZİNES...

27.06.2021 23:28:00
Osman erden
Kanal istanbul konusu için merak ettiğim bir soru var. Ka...

25.06.2021 11:46:00
CAHİT ESEN
HULKİ BEY SENİ TEBRİK EDİYORUM BU ÜLKENİN SENİN GİBİ VATA...

20.05.2021 22:04:00
MUAMMER ANGIN
izmir de bozdoğan yörükler dernek bşk nıyım 35 yıllık mem...

 
 Site Ici Hizli Arama
 

  İletişim Kulübü
E-Posta :
Şifre :
    Beni Hatırla
   

  Yeni Kayıt  Şifremi Unuttum

 
Gizlilik SözleşmesiTelif Bilgisi
Son Güncelleme : 19 Nisan 2024 Cuma
Tüm Hakları Ceviz Kabuğu'na aittir 1994-2024 © İzinsiz alıntı yapılamaz.
Tasarım & Kod : GDTC