Ünlü Fransız şairi Jean de La Fontaine “Masallar”ını yaklaşık 400 yıl önce yazmıştı. Derler ki, masalların tarihi yoktur ve her zaman geçerlidir. Öyle midir gerçekten, bakalım. * Cahil halk kafası ne kötü şey! Ne saygısız, ne haksız yollara gider, Kendini bilmeden ne sersemlikler eder. Perdeli gözlerle bakar dünyaya, Kendi ölçüsüne sokar herkesi. Demokritos bu kafadan payını almış; Hemşerileri diye çıkarmış adını. Zaten kim peygamber olmuş Kendi memleketinde? … Halkın sesi Tanrı’nın sesiymiş. Bir doğruluk var mı dersiniz bu sözde de? (“Demokritos ve Hemşerileri”) * Eşeğin birine put yüklemişler: Herkes yere kapanır olmuş önünde. Eşek kendine tapıyorlar sanarak, Tütsüleri, duaları benimseyerek Başlamış kasılıp kalmaya, Alçak dağları ben yarattım demeye. Adamın biri farkına varmış işin; Eğilip kulağına demiş ki eşeğin: -Merkep Çelebi, bu çılgınca sanrıyı Hemen kafandan sil: Gördüğün saygılar, secdeler sana değil, Sırtındakine. Cahil devletlinin de Nesine selam verirler? Cübbesine. (“Put Taşıyan Eşek”) * Büyüklerin çoğu, yakından görülünce, Birer kalıp, birer maskedir sadece. Kaba halk görünüşe aldanır. Neden dersen, onun istediği Bir put bulup tapmaktır. Eşek gördüğüyle yetinir, Tilkiyse koklar, yoklar neyi görse, Bir o yana çevirir, bir bu yana, Sonunda çakar, köpoğlu, Gördüğünün gösteriş olduğunu. (“Tilki ile Heykel”) *
Yıldız falına bakan bir müneccim Boylamış kuyunun dibine bir gün. -Zavallı sersem, demiş herkes; Bastığın yeri göremezken doğru dürüst, Gökleri okumak nene gerekti senin. … Uydurma bilgileriyle bu müneccim, Haddini bilmezliği bir yana, ta kendisidir Boş kuruntular peşinde koşanların Önlerindeki tehlikeyi görecek yerde Başı göklerde dolaşanların. (“Kuyuya Düşen Müneccim”) * “Kim daha güçlüyse hep odur haklı” … -Onu bunu bilmem, demiş canavar; Bulandırıyorsun işte, o kadar. Hem dahası var hımbıl: Sen bana küfretmiştin geçen yıl. -Nasıl olur Devletlim, demiş kuzu; Geçen yıl dünyada yoktum. Süt kuzusuyum, baksanıza. -Sen değilsen kardeşindir, ukala. -Kardeşim yok ki küfretsin size. -Seninkilerden biridir öyleyse; “İşiniz gücünüz beni çekiştirmek, Çobanlarınız, köpeklerinizle birleşerek. Hepsini anlattılar bana. Size artık haddinizi bildirmeli, Deyip kesmiş devletli; Kaptığı gibi kuzuyu doğru ormana Ve orada Görmüş hesabını güzelce; Danıştayı, yargıtayı, hepsi içinde.” (“Kurtla Kuzu”) (16.07.2013, Salı)
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=27481
|