19 Nisan 2024 Cuma   

 Gündem

 Bu Hafta

 Kitaplar

Özgeçmiş

Yazı Arşivi

Fotoğraflar

Sık Sorulan Sorular

 
 Hulki Cevizoglu Yazilar

11 Ağustos 2010 Çarşamba
Yeniçağ Gazetesi

TAHAMMÜL!..


Şimdi sizlere bir olay anlatacağım.
Bu yıl vefat eden, sevgili dostum avukat Sadettin Sürmen anlatmıştı.
Avukatın biri duruşma başlayınca söz almış ve başlamış konuşmaya:
“Sayın yargıç!
Size mahallemizin kasabının çok değerli selamını getirdim. Manavımızın da selamı var. Bakkalımızın saygın selamlarını getirdim. Tuhafiyecimiz özellikle selam gönderdi. Kahvehane sahibi de mutlaka saygılarını iletmemi istedi. Tamircimizin, yufkacımızın, nalburiyecinin, berberin, balıkçının, berberin babasının, yufkacının kayınpederinin, genç bakkal çırağının babasının ve diğer esnafımızın değerli selamlarını getirdim!..!
Bunalan yargıç sinirlenmiş ve ” Eee yeter!.. Burada bunları mı dinleyeceğiz? Savunmanıza geçin “ diye bağırmış.
Avukat ise şu karşılığı vermiş:
“Sayın yargıç, aslında bunlar savunmamın içinde idi. Şu anda karşınızda yargılanmakta olan müvekkilim de, bir yıl boyunca önünden geçerken her gün kendisine küfreden kişiye tahammül edemeyip bu cinayeti işlemiştir. Bakın sizler çok değerli selamlara bile tahammül edemediniz. Müvekkilimin bir yıl boyunca her gün aynı kişiden küfür yediğini düşününüz ve ona göre karar veriniz.
Mahkeme ne mi karar almış?
Hafifletici nedenden dolayı cezayı uygun oranda azaltmış.

“Arkamda Ordu yok diye mi?”

Şimdi bunu niye anlattığımı söyleyeyim.
Dün Silivri’de Tuncay Özkan 71. duruşmasına çıkmış ve basından öğrendiğimize göre, mahkeme başkanı Köksal Şengün tarafından salondan atılmış. Gerekçe olarak “yüksek sesle konuşması, bağırması” gösteriliyormuş.
Özkan, şunları söylemiş:
“İnsanları mezbahaya gelmiş danalar, kuzular gibi tutmuşsunuz burada. Arkamda ordu yok diye beni burada tutuyorsunuz. Benim suçum ne? Yeter artık. Ya bana suçumu söyleyin ya da bu yargılamayı bırakın. Ben kurbanlık koyun değilim. Bu bize yapılan zulümdür.”
Balyoz davası sanıklarının mahkemesinden de örnek veren Özkan’ın, “Onların yargıçları yargıç değil mi, ’böyle tutuklama olur mu’diye karar veriyor” sözleri için de inceleme başlatılmış. Bu sözlerin hakaret kapsamına girip girmediği araştırılıyormuş.
Tuncay Özkan, salondan jandarmalar tarafından çıkarılırken de, “Bağırırım. Adalet istiyorum” demeye devam etmiş.
Adalet isteyen herkesin aynı çığlığı atacağına inanıyorum. İçinden ya da dışından.
Mahkemelere ve yargıçlarına söyleyecek sözümüz yok.
Hele hele böyle “olağanüstü dönemlerde.”
Ama aynı suç kapsamındaki emekli ya da görevdeki paşaların ve askerlerin tutuksuz yargılandığı bir dönemde, gazeteci Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ın 2 yıla yakın tutuklu kalması vicdanları rahatsız etmiyor mu?
Ve, yine mahkemeye karışamayız ama, aylardır tutuklu kalan bir gazetecinin sesini yükseltmesi de mi “tahammül” sınırlarımızı da aşıyor artık?
Eğer içinde hakaret yoksa, yüksek sese tahammül edemeyenler, aylarca tutuklu kalmaya nasıl tahammül edilebileceğini düşünüyorlar mı acaba?
“Bunu suç işlerken düşünecekti” gibi düşünenler varsa eğer, o zaman bir an önce hüküm verilmeli, gerçek ortaya çıkmalıdır, değil mi?

   
Arkadasima Gonder  Yazdir
 Puanla :
 Puan Durum :
  Düşünce / Yorum (1 Mesaj Gönderilmiş)
-  İlknur Aksu - 11.08.2010 12:11:09
Sn.Hulki Cevizoğlu,
Oturduğu koltuğun hakkını veremeyenlerin,haksızlıkları yüksek sesle dile getirenlere-hukuka dayanarak()- yaptığı sessiz darbe değil midir olanlar?
Vicdanlar bu kadar mı rahat?
Ben baskı altına alınanların çocuklarına değinmek istiyorum
Bir anlık empati yapsınlar o koltukları işgal edenler,hayatın güzelliğini,umutları,idealleri,başarmayı, sevgiyi, masumca yeni öğrenmeye çalışan evlatlara yaşattıkları hayat travmasını...
Nazlıcan evladımızın yaşadıkları bu gün basında...Sn.Balbayın evlatları ve daha nice haksız yere yılları harcananların evlatları...
Bu bebelerin yaşadıklarının hesabı nasıl verilecek?Onlardaki çöküntü,hiç bir şekilde onarılamaz.
Bizler gibi değil onların dünyası...
Sesim o evlatlarımızın geleceğiyle oynayanlara...Babalar haksızlığı yaşarken ki suçlu da olsalar, onların ceremesini evlatlara çektirmek ne kadar reva?
Düşünce / Yorum Yaz
  Diger Yazilari (Son 15 Yazi)
 17.12.2018 TÜRK RÖNESANSININ EMEKÇİSİ, BOZKURT GÜVENÇ
 02.12.2018 NAFAKAYI TOPLUMSAL RATİNG ÖDÜYOR ya da KÖTÜ ÖRNEKLERİ KLONLAMAK
 05.11.2018 21. YÜZYILDA, SUUDİ ARABİSTAN DEVLETİ...
 29.10.2018 CUMHURİYETİN SOSYOLOJİSİ
 22.10.2018 Konsoloslukta Cinayet: SERİ KATİLLERİN PROFİLLERİ
 15.10.2018 ORGANSIZ BEDENLER
 01.10.2018 AKLAMA STRATEJİLERİ, UNUTMA HİLELERİ
 24.09.2018 İNTİHARLA DALGA GEÇİLMEZ
 17.09.2018 AKIL TEMİZLEYİCİ
 10.09.2018 MORTİDO
 02.09.2018 TÖRENLER VE KOLEKTİF BELLEK
 28.08.2018 BİZİ “BİZ” YAPAN HİKÂYELER
 20.08.2018 BİLİNCİMİZ BİZE Mİ AİT?
 13.08.2018 BENLİK SAVAŞLARI
 01.02.2018 DNA SPREYİ İLE ADLİ İŞARETLEME (Adli Damga)
  07.09.2021 22:34:00
Ayhan Murat acet
Abi selam eder ellerinden öperim. Onur iste denilen şahsa...

03.09.2021 20:36:00
Eyyüp Aksoy
Begendigim bir insan netliği ile tv programlarından izle...

03.09.2021 15:28:00
Cengiz GUNER
Hulki bey, 1919un Şifresi adlı kitabınızı okudum. Güze...

19.08.2021 00:23:00
AYKUT TURAN
hulki bey ceviz kabuğu eski programlarını bulamayız özell...

27.07.2021 22:19:00
Murat ADA
Sizi son zamanlarda sevmeye başladım .Bunu sizinle paylaş...

25.07.2021 21:18:00
Murat haskara
Üzülerek geç katıldım ama son program dediniz sezon sonu...

27.06.2021 23:53:00
ŞERAFETTİN EGEMENOĞLU
KANAL İSTANBULDA GEÇEN KONUMDA TAPINAK ŞOVEYELERİ HAZİNES...

27.06.2021 23:28:00
Osman erden
Kanal istanbul konusu için merak ettiğim bir soru var. Ka...

25.06.2021 11:46:00
CAHİT ESEN
HULKİ BEY SENİ TEBRİK EDİYORUM BU ÜLKENİN SENİN GİBİ VATA...

20.05.2021 22:04:00
MUAMMER ANGIN
izmir de bozdoğan yörükler dernek bşk nıyım 35 yıllık mem...

 
 Site Ici Hizli Arama
 

  İletişim Kulübü
E-Posta :
Şifre :
    Beni Hatırla
   

  Yeni Kayıt  Şifremi Unuttum

 
Gizlilik SözleşmesiTelif Bilgisi
Son Güncelleme : 19 Nisan 2024 Cuma
Tüm Hakları Ceviz Kabuğu'na aittir 1994-2024 © İzinsiz alıntı yapılamaz.
Tasarım & Kod : GDTC