25 Nisan 2024 Perşembe   

 Gündem

 Bu Hafta

 Kitaplar

Özgeçmiş

Yazı Arşivi

Fotoğraflar

Sık Sorulan Sorular

 
 Gündem

14 Nisan 2015 Salı
19:33

SONER YALÇIN'DAN "OYLARI BÖLÜYORSUNUZ" DİYENLERE

14 Nisan 2015

Oy… Oy… Oy…


10 gündür yoktum…
Dün geldim; televizyonlara bir baktım; herkes eline kağıdı kalemi almış hesap yapıyor:
“AKP şu kadar oy alırsa şu kadar milletvekili çıkarıyor; HDP barajı aşamazsa Meclis’te sandalye dağılımı şu oluyor; eğer aşabilirse şu gerçekleşiyor gibi…”

Yani…

Türkiye yine sandığa endeksli bir “demokrasi havasına” sokuluyor.

Hep yazdım ve hep yazacağım; sandık, Türkiye’yi yozlaştırıyor; gericileştiriyor.

Salt sandığa tabi bir demokrasi insanoğlunu uygarlıktan uzaklaştırıyor. Çünkü:
Sandık, demokrasinin aracı olmaktan çıkarılıp, ticaretin/rantın/avantanın aracı haline getirildi.

Meclis’in dekor olmadığını söyleyecek biri var mı içinizde? Meclis’teki çoğunluğun tahakkümü altındaki “indir elleri, kaldır elleri“ dekoru!

Gerçek şu ki: Milletvekilliği işlevsiz hale getirildi. Peki…
Buna rağmen 6 bin aday adayı AKP’ye milletvekili olmak için neden başvurdu? Diğer partilere başvuru sayısı da rekor kırdı!

“Meclis dekor” ise bu başvuru rekorunun sebebi nedir?

Milletvekilliğinin, seçildiğin andan itibaren hayatının sonuna kadar bir gelir kapısına kavuşması olabilir mi? (Kaç kez yazdım, kaldırın şu ayıbı; 5 yıl milletvekilliği yapan biri ve mirasçıları hayatı boyunca devletten beslenemez!)
Seçilen avanta peşinde ise seçen niye avanta peşinde olmasın?
Seçilen hayat boyu avanta alıyor da, seçen “makarna-kömür aldı” diye niye ayıplanıyor? Demem şu ki:
Rantın sembolü haline getirilen sandık, artık demokrasinin önündeki en büyük engeldir.

Bu demokrasi yutturması böyle gitmez/gidemez…
Dün, feodalite dini kullanarak kitleri aldattı.
Bugün, burjuvazi sandık kullanarak kitleleri aldatıyor.

Hepsi bu…

Ayıp ediyorsunuz

Kimseye, “sandığa gitmeyin” demem!
Kimseye, “şu partiye oy ver” demem!

Ama:
Sandık’ın yüceltilmesine karşı çıkarım.

Sandık’ın fetiş/ tapınır hale getirilmesine karşı dururum.

Sandık’ın demokrasinin sembolü gösterilmesine gülüp geçerim.
İnsanlık tarihinde büyük dönüşümler sandık’la olmamıştır.

İnsanlık tarihinde büyük dönüşümler yozlaşmış meclislere karşı durularak gerçekleşmiştir.

Tarihi gerçekler ortada iken, yine bir seçim yalanına ortak ediyorlar; ve buna “demokrasi
şöleni” diyorlar!

“Aman” diyorlar, “dikkat” diyorlar ve “oyları bölmeyelim” nakaratını tekrarlıyorlar.
Peki, oyları bölmeyelim…


Tamam… Sadece 5 yılda bir sandığa gidip oyları bölmeyelim.
Başka..?
Başka bir şey yapmaya gerek yok!
Hatta:
2011’de, “MHP baraj altında kalmasın” diye oylarımızı oraya verelim!
2015’te, “HDP baraj altında kalmasın” diye oylarımızı oraya verelim!
Sonra arada bir “yetmez ama evet” diyelim!
Sonra… Bu siyasi mühendislik dehasının kurmaca oyunu sürgit devam etsin.

Son 5 yıldır… Önce, bu ülkenin sokaklarında- meydanlarında- parklarında demokrasi için mücadele eden, kanlarını akıtan, can veren herkesi ellerimiz patlayınca kadar alkışlayalım ve sonra,
seçim günü gelip çattığında “oyları bölüyorlar” diye aşağılayalım!

Yani, sandık’a yenik düşelim. Hep bir korkuyla uyutalım kitleleri: “Aman oyları bölmeyelim…”

Onlar, cezaevine düşsünler.
Onlar, ölsünler, sakat kalsınlar.
Onlar, işlerini kaybetsinler.
Ve onlar, inadına 365 gün mücadele etsinler.

Sonra biz, “oylarımız bölünmesin” diye onları küçümseyip, avanta demokrasisine mağlup olalım!


Kızma bana!
Tarihi; çoğunluğa uyanlar değil, çoğunluğa karşı çıkanlar kurar…

Sandık aldatmacasıyla insanları pasifize ediyorlar. Demokrasi, 5 yılda bir gün sandık’a gidilerek korunamaz.

Bu hırsız iktidara, Meclis değil bu ülkenin sokakları geri adım attırdı, ne çabuk unuttunuz?

Demokrasi, Gezi Direnişi ile ayağa kalkmaktır.

Demokrasi, ulusal bayramlar kaldırıldığında Bandırma Vapuru eşliğinde 100 bin kişiyle Taksim’de yürümektir.

Demokrasi, bayrağımız yakıldığında, andımız yasaklandığında sokağa çıkmaktır.

Demokrasi, polis barikatlarını aşıp 1 milyon kişiyle 10 Kasım’da Anıtkabir’e gitmektir.

Demokrasi, jandarma barikatlarını aşıp 20 bin kişiyle Silivri Cezaevi’ne ulaşmaktır.

Demokrasi, Soma vahşeti ardından sokağa çıkmaktır.

Demokrasi, 17-25 Aralık hırsızlıklarının üzeri kapatıldığında sokağa çıkmaktır.

Demokrasi, Türkiye’yi bölmek isteyen emperyalizmin simgesi Conilerin kafasına çuval geçirmektir.

Demokrasi, soykırım yalanına Avrupa’nın göbeğinde karşı çıkmaktır.

Demokrasi, yobaz eğitimi boykot etmektir. Acı çeken Kürt’ün, Alevi’nin yanında durmaktır.


Bunların hiçbirini yapmayacaksınız….
Hiçbir bedel ödemeyeceksiniz…

Ve 5 yılda bir ortaya çıkıp, çevrenize büyük bir korku salarak, “aman oylar bölünmesin” diyerek, avanta demokrasisinin kökleşmesine sebep olacaksınız!

Sizler… Bu büyük kandırmaca ile avunmak isteyebilirsiniz.

Avununuz!

Ama… Biliniz ki…

Beklentinize kavuşamayacaksınız.

Her seçim gecesi olduğu gibi yine hayal kırıklığı yaşayacaksınız.

Unuttunuz mu; dün de elinizde kağıt kalem oy hesabı yapıyordunuz. Bugün de aynını yapıyorsunuz ve inan yarın da aynısını yaptıracaklar size. Oysa…

Demokrasi, kaç parmağı Meclis’e sokacağın değildir.
Demokrasi, mücadele birlikleri oluşturmaktır.
Demokrasi öncülerine kol-kanat germektir; mücadeleye omuz vermektir.

Kızma bana… Tarihine bir bak:

Cici demokrasi 70 yılda Türkiye’yi ne hale getirdi, bir düşün.
Sandık aldatmacası 70 yılda Türkiye’yi ne hale getirdi, bir düşün.
Sonra istiyorsan yap parmak hesabını!
Osmanlı Meclis-i Mebusan’dan hâlâ umudun varsa bilemem.

Benim sana önerim:
Kuvay-ı Milliye saflarına gelmendir…

Unutma: Yaşadığı zamanın dışına çıkamayanlar kaybetmeye mahkumdur.


-----------------
http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/soner-yalcin/oy-oy-oy-803129/

Twitter: hsoneryalcin

E-mail: syalcin@sozcu.com.tr

   
Arkadaşıma Gönder  Yazdır  
 Puanla :
 Puan Durum :
  Düşünce / Yorum
Henüz gönderilmiş Yorum / Düşünce kaydı yoktur.
Düşünce / Yorum Yaz
  Diğer Gündem Başlıkları
 18.7 46. YILDA TARİHİ GERÇEKLER AÇIKLANIYOR
 19.6 KÖY ENSTİTÜLERİ GERÇEĞİ VE TARİHİ OLAYLARIN YILDÖNÜMLERİ
 6.6 KAYNAYAN ABD
 30.5 GÜNDEMDEKİ SICAK GELİŞMELER
 24.4 ULUSAL EGEMENLİĞİN 100. YILI
 10.4 KORONAVİRÜS SALGINI
 2.4 KORONAVİRÜS SALGININDA GELİNEN SON NOKTA
 27.3 KÜRESEL KORANA SALGINI VE SON GELİŞMELER
 19.3 KORONAVİRÜS VE AÇIKLANAN ÖNLEMLER
 12.3 KORONAVİRÜS VE SALGIN HASTALIKLAR KARŞISINDA TOPLUMSAL DAVRANIŞLAR
 25.2 TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ, EN SON GELİŞMELER VE CHP’NİN “ÜÇ BÜYÜKLERİ” CANLI YAYINDA
 20.2 SON GELİŞMELER
 14.2 FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİM?
 6.2 UĞURSUZLUK MU TEDBİRSİZLİK Mİ?
 31.1 PROF.DR. İLBER ORTAYLI İLE DÜNÜN VE BUGÜNÜN TARİHİ
  07.09.2021 22:34:00
Ayhan Murat acet
Abi selam eder ellerinden öperim. Onur iste denilen şahsa...

03.09.2021 20:36:00
Eyyüp Aksoy
Begendigim bir insan netliği ile tv programlarından izle...

03.09.2021 15:28:00
Cengiz GUNER
Hulki bey, 1919un Şifresi adlı kitabınızı okudum. Güze...

19.08.2021 00:23:00
AYKUT TURAN
hulki bey ceviz kabuğu eski programlarını bulamayız özell...

27.07.2021 22:19:00
Murat ADA
Sizi son zamanlarda sevmeye başladım .Bunu sizinle paylaş...

25.07.2021 21:18:00
Murat haskara
Üzülerek geç katıldım ama son program dediniz sezon sonu...

27.06.2021 23:53:00
ŞERAFETTİN EGEMENOĞLU
KANAL İSTANBULDA GEÇEN KONUMDA TAPINAK ŞOVEYELERİ HAZİNES...

27.06.2021 23:28:00
Osman erden
Kanal istanbul konusu için merak ettiğim bir soru var. Ka...

25.06.2021 11:46:00
CAHİT ESEN
HULKİ BEY SENİ TEBRİK EDİYORUM BU ÜLKENİN SENİN GİBİ VATA...

20.05.2021 22:04:00
MUAMMER ANGIN
izmir de bozdoğan yörükler dernek bşk nıyım 35 yıllık mem...

 
 Site Ici Hizli Arama
 

  İletişim Kulübü
E-Posta :
Şifre :
    Beni Hatırla
   

  Yeni Kayıt  Şifremi Unuttum

 
Gizlilik SözleşmesiTelif Bilgisi
Son Güncelleme : 25 Nisan 2024 Perşembe
Tüm Hakları Ceviz Kabuğu'na aittir 1994-2024 © İzinsiz alıntı yapılamaz.
Tasarım & Kod : GDTC